Binnaz Deniz Yıldız : Caravaggio

CARAVAGGİO

Caravaggio, gecenin karanlığında yeni yeni parıldamaya başlamış bir yıldız gibi belirdi tarih sahnesinde. Hiçliğin ortasından geliyordu, hiçbir bağlılığı yoktu. Kendi kuralları dışında hiçbir şeye itaat etmiyordu. Hayat enerjisi ve kişiliğinin güçlü yönleri onunla karşılaşanların anlatılarında göze çarpar. Caravaggio, kısa boylu esmer bir delikanlıydı; kalın kaşlarının ve kabarık siyah saçlarının altında insanın içine işleyen kara gözleri vardı. Onu görenlerin anlattıklarına göre, her daim en iyi malzemeleri alan ve sadece siyah kıyafetler giyen bu adam, giysileri paramparça olana kadar onları asla değiştirmezdi. Bazen üstündekiler öyle eski püskü olurdu ki görenler onu dilenci sanırdı. (*İşte Caravaggio)

Michelangelo Merisi Da Caraviggo (1571-1610) yılları arasında yaşamış olup İtalya’nın efsane Barok dönemi sanatçısıdır. (*mozartcultures.com) Yoğun rahatsız edici gerçekliğiyle ünlüdür.

Caravaggio’nun ilk hayranlarından biri, onun tarzını “doğal bir sihir” olarak tanımlamıştır. Oysa bu etki büyük ihtimalle optik biliminin katkısıydı. Karanlık bir odaya, küçük bir delikten (camera obscura) gönderilen ışığın, karşı duvarda ters dönmüş bir görüntü oluşturacağı antik çağlardan beri biliniyordu. Önceki yüzyılda Leonardo da Vinci, bu tekniği kullanarak kendi resimlerinde meşhur denemeler yapmıştı. Caravaggio da bunu denemiş olsa gerek. Güncel kaynaklar onun her daim “karartılmış odalarda” çalıştığından bahseder. Anlatılanlara göre kiraladığı odaların tavanına delik açarak kendine “güneş ışığı “yaratırmış. (*İşte Caravaggio)

 

HASTA BAKKHOS

Caravaggio, yaklaşık 1593

Tuval üzerine yağlıboya 67x53 cm

Borghese Galerisi/Roma

Caravaggio’nun henüz modellere ödeme yapacak maddi güce sahip olmadığı bu yıllarda yaptığı bu eserde Roma mitolojisinde şarap tanrısı olarak bilinen Bacchus’u hasta bir şekilde betimlerken aynadaki yansımasını kullanmıştır. Bacchus yalnızca şarap tanrısı değildir. Aynı zamanda dansın ve müziğin koruyucusudur ve genellikle genç olarak tasvir edilir. Fakat bu tablodaki Bacchus hasta ve solgundur. Dudakları gridir. Aynı dönem hasta olduğu bilinen ve bir süre hastanede kalan Caravaggio bu eserle oto portre yapmıştır. Tablo muhtemelen Caravaggio’nun rahatsızlığının sıtma olduğunu gösteriyor. Çünkü cildinin ve gözlerindeki sarılığın görünümü yüksek bilirubin seviyelerine yol açan aktif karaciğer hastalığının temel faktörleridir. (*tr.m.wikipedia.org)

Amaçlanan otobiyografik içeriğe ek olarak, bu erken dönem resim muhtemelen Caravaggio tarafından kendi reklamını yapmak için kullanılmış; natürmort ve portre gibi resim türlerindeki ustalığını ortaya koymuş ve antik çağın klasik figürlerini resmetme yeteneğini ima etmiştir. Geç Rönesans portreleri için dörtte üç poz açısı tercih edildi; ancak barok sanatın çoğunda gösterilen bir özellik olan yüz buruşturulması, eğilmesi ve doğal acı hissi dikkat çekicidir.(*borghese.gallery)

 

THE CARDSHARPS

(Üç Kâğıtçılar)

Caravaggio ,yaklaşık 1594-95

Tuval üzerine yağlıboya

94,2x130,9 cm

Kimbell Sanat Müzesi, Fort Worth

 

Milano’da çıraklık yapan Caravaggio, 1590’ların başında Roma’ya geldi. The Cardsharps nüfuzlu kardinal Francesco Maria del Monte’nin dikkatini çekti. O sadece onu satın almakla kalmadı aynı zamanda sarayında sanatçıya oda da teklif etti.

Böylece Caravaggio Roma dini toplumunun elit tabakasıyla tanıştı. Ve bu ona çok geçmeden büyük ölçekte ve halka açık bir forumda çalışma konusunda ilk önemli fırsatını verdi.

The Cardsharps’ta oyuncular pokerin öncüsü olan primero oyunuyla meşguller. Soldaki kartlarına dalmış olan sahtekâr, yaşlı kart keskinin suç ortağına eldivenli elini kaldırarak işaret verdiğinden habersizdir. (Parmak uçları açıktadır, işaretleri kartları daha iyi hissetmek için)

Sağda genç dolandırıcı beklentiyle çocuğa doğru bakıyor ve arkasına uzanıp pantolonunun içinden gizli bir kart çıkarıyor. Caravaggio bu konuyu bir ahlaksızlık karikatürü olarak değil, jest ve bakış etkileşiminin en insani terimlerle aldatma ve kayıp masumiyet dramını çağrıştırdığı romansı bir tarzda ele aldı. (*Kimbellart.org)

 

MEDUSA

Caravaggio/Medusa/1597

Tahtaya gerilmiş tuval üzerine yağlıboya

60x55 cm/ Uffizi Galerisi , Floransa

Yunan mitolojisinde Gorganlar adı verilen üç kız kardeşten biri olan Medusa, ölümsüzlüğe sahip diğer iki kardeşin tersine ölümlüdür. Son derece çirkin bir yüze canlı yılanlardan oluşan saç tellerine sahip Medusa gözlerine bakanları taşa çevirmektedir. Medusa ünlü mitlerden birinde Yunan kahramanı Perseus tarafından öldürülür. Kral Polydectes tarafından Medusa’yı öldürüp kafasını getirmekle görevlendirilen Perseus, çıktığı yolculuk sırasında Athena ile karşılaşır. Athena Perseus’a Medusa’nın gözlerine doğrudan bakmaması gerektiğini tembihledikten sonra parlak bir kalkan verir ve onu kullanmasını ister. Perseus Medusa ile karşılaştığında Medusa’nın yansımasını bu parlak kalkandan görüp aynı zamanda onun dikkatini dağıtarak Medusa’nın kafasını kesmeyi başarır. Medusa kesilen kafasının kalkandan yansıyan görüntüsü ile karşı karşıya kalmıştır. Hayat ve ölüm arasındaki o kısa ve çarpıcı an yüzündeki ifadede yer almaktadır. Resimde görülen bakış Medusa’nın karşısındakini korkutmak ve taşa çevirmek amacı ile yönelttiği bir bakış değildir. Aksine şaşkınlık ve korku içeren bir bakıştır. Kocaman açılmış ağzı ile sessiz ama tesirli bir çığlık atan, büyümüş gözleri ve çatılmış kaşları ile dehşet ifadesi sunan Medusa öldürülmüş olmasına inanamamaktadır. Kendi kesik kafasını fark eden Medusa belki de ilk kez ölümlülüğün farkına varmıştır.

Panik içindedir. Çığlık atarak dehşetle kalkandaki görüntüsüne takılıp kalmış bu yüz Medusa’nın şaşkınlığını açıklar niteliktedir. (sanatabasla.com)

 

Caravaggio’nun resimlerinin üçte birinden fazlası şiddet içeren olayları tasvir ediyordu. Baş kesme sahneleri de ressamın açık ara favorisiydi. Ancak Medusa haricinde tüm tabloların dini bir niteliği olduğu da unutulmamalıdır. Dönemin ressamları şehitlerin vahşice katledilişini tüm şiddetiyle betimlemeye teşvik ediliyordu. Hatta mahkûmların yüz ifadelerini daha iyi gözlemlemeleri için idamları izlemeleri isteniyordu. Bu bağlamda düşününce Caravaggio’nun eserlerindeki şiddet pek şaşırtıcı değildir. Buna karşın onun şiddet ve tutku görsellerini daha ikna edici yapan bilinçli bir şekilde detayları belirginleştirmesi ve dikkatli seçimlerle ışık ile hareketin üzerine fazlaca düşmesidir. Eylemleri resme dökmede büyük bir yeteneği vardı. Kendi sanatını modern bir film yapımcısının elinden çıkabilecek gerçeklik ve canlılıkta yaratmıştır. (*İşte Caravaggio)

 

 

NARCİSSUS(NARKİSSOS)

Caravaggio,  yaklaşık 1597-99

Tuval üzerine yağlıboya, 110x92 cm

Ulusal Antik Sanat Galerisi , Palazzo Barberini, Roma

Narcissus'un hikayesi Greko-Romen mitolojisinden gelmektedir. En popüler versiyon, Caravaggio'nun yorumunun alındığı Ovid'in Metamorphosis 3.5'indendir. Efsaneye göre Narcissus, peri Leiriope ile nehir tanrısı Cephissus'un olağanüstü güzel oğluydu.

Narcissus henüz küçük bir çocukken, annesi onu kör peygamber Tiresias'a fal baktırmak için götürdü. Kör peygamber, "Eğer kendini tanıyamazsa, güneşin altında uzun bir ömrü olabilir" kehanetinde bulundu.

Ne yazık ki Narcissus kendini çok çabuk tanıyacaktı. Kendini beğenmiş ve züppe bir genç, çok sayıda genç bayanın ateşli aşk tekliflerini reddetti, ancak havuzda kendi yansımasıyla karşılaştığında nihayet değerli bir eşle karşılaşacaktı. Çocuk çılgınca ve geri dönülmez bir şekilde kendine aşık oldu;

Ve aldatıcı pınarı nasıl öpüyor; ve derenin ortasında resmedilen
boynu yakalamak için kollarını nasıl ittiği !"

 

Narkissos dere kenarında durup yansıyan sevgilisine boş yere baktı, yemeyi, içmeyi bile ihmal etti. Ölümü üzerine bedeni, bugün hâlâ onun adını taşıyan güzel bir sarı çiçeğe dönüştü.

Bu çalışma Caravaggio'nun kariyerinin ortasında, tam olarak anlaşılamayan bir dönemde üretildi. Ancak bu süre zarfında Caravaggio büyülü bir atmosfer, gerilim ve iç gözlem duygusunu tercih etti.

Moretto ve Savoldo'nun Lombard tarzının etkisi hala derindi ve Caravaggio'nun ışık ve gölge deneyleri açıkça görülüyordu.

Caravaggio'nun ilk çalışmaları neredeyse her zaman tarafsız, tanımsız bir alanda geçiyor. Sanatçı aynı zamanda aynı modelleri resimlerinde yeniden kullanmasıyla da tanınıyor. Burada gösterilen çocuk , Rest on the Flight to Mısır'daki meleğe dikkate değer bir benzerlik taşıyor . Narcissus, Caravaggio'nun The Penitent Magdalene adlı eserindeki Mary Magdalene'in elbisesiyle aynı malzemeden yapılmış bir yelek giyiyor . Özellikle henüz fakir bir genç sanatçı olan Caravaggio'nun, paradan tasarruf etmek için aynı modelleri ve kostümleri yeniden kullandığı biliniyordu. Caravaggio karanlık bir melankoliyi aktarıyor. Narcissus'un gözleri derin gölgelidir, dolgun dudakları şehvetlidir ve özlem dolu bakışları kara suya sabitlenmiştir. Bu su, antik yazarlar tarafından sıklıkla Styx Nehri'nin sularıyla ilişkilendirilmiş ve çocuğun dönüştüğü nergis, ölümle, Demeter ve Persephone'yle, nemli havuzlarla ve cenaze çiçekleriyle ilişkilendirilmiştir. (https://www.caravaggio.org/)

 

Son dönem ressamlarının çoğu Caravaggio’yu ilk “modern” ressam olarak adlandırmıştır. Caravaggio’nun sanatının yüzyıllardır hüküm süren ve gerçeğin idealize edilmiş bir versiyonunu sunan resim geleneğini kırdığı bir gerçektir. Sıklıkla dramatik olana kucak açan Caravaggio tablolarında duygulara, çirkinliğe, yoksulluğa ve çaresizliğe yüz çevirmeyi reddetmiştir. İşte bu yüzden ölümünden sonra da tıpkı yaşadığı dönemdeki gibi görüş ayrılıklarına yol açmaya devam etmiştir. Caravaggio umulmadık bir şekilde çağdaş kalmayı başarmıştır-o, zamansız bir aynadır. (İşte Caravaggio)

 

Caravaggio’dan önce de sanat vardı sonra da  ama aynı sanat değildi.”
Robert Hughes