Yasin Taçar : Küçük Bir Ölüm ve Şeyh'ül Ekber

KÜÇÜK BİR ÖLÜM VE ŞEYH’ÜL EKBER

Küçük Bir Ölüm, Muhammed Hasan ALVÂN’ın, Şeyh’ül Ekber İbn’ül Arabi’nin hayatını anlattığı romanı. Ketebe Yayınları tarafından yayımlandı. Roman adını İbn’ül Arabi’nin “Aşk, küçük bir ölümdür” sözünden alıyor.

Aşkın tıpkı uyku gibi ölüme benzetilmesi mutasavvıfların genel bakışını özetler. Çünkü aşk da tıpkı uyku gibi zihni uyuşturur, kişinin benliğini ele geçirir, iradesini örter. Aşk, aşığın maşukta yok olup onda varlığa kavuşmasıdır. Tasavvuf yolunun genel amacı da bu yok oluş ve yok oluşta var oluş sürecidir.

İbn’ül Arabi sistemli bir şekilde ortaya koyduğu vahdeti vücut düşüncesi ile asırlardır takipçileri olan, seveni de sevmeyeni de her devirde pek bol olan büyük mutasavvıflardan. Öyle ki ona sonraki takipçileri tarafından Şeyh’ül Ekber unvanı verilmiş, onun düşünceleri Osmanlı Devleti’ni dahi etkilemiş, öyle ki Osmanlı aydını “Biz iki anadan süt emdik. İbn’ül Arabi ve Mevlana” dahi demiştir.

Roman doğumundan ölümüne İbn’ül Arabi’nin hayatını anlatırken onun seyyahlığını göz ardı etmemiş, gittiği ve yaşadığı toprakların siyasi, sosyolojik ve ekonomik yönlerini de anlatmış, böylece okura çok katmanlı bir okuma imkanı sunmuş. Dikkatli okur Şeyh’ül Ekber’in hayatını okurken aynı zamanda birçok beldenin yaşadığı siyasi çalkantıları, savaşları, toplumsal yaşamı da öğrenmiş olacaktır.

Tabi burada elimizdeki metnin bir roman yani kurmaca olduğu gerçeği de gözden kaçmamalıdır. Bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla İbn’ül Arabi, Şeyh Ebu Medyen ile gerçekte zahiren hiç görüşmemiş, bir araya gelmemiş, manen bir görüşme gerçekleştirmiştir. Ancak romanda İbn’ül Arabi, Şeyh Ebu Medyen’in evine gitmekte, zahiren de görüşme gerçekleştirmektedirler. Zannederim ki yazar kurmacanın imkânlarından faydalanarak hikmetli bölümler yazmak için o alandan faydalanmış olsa gerek. Tabi ki fena olmamış, okura hikmet dolu sayfalar kalmış.

Roman, İbn’ül Arabi’nin dört vetedini arama yolculuğundan müteşekkil esasında. Bu arayışta ona rehberlik eden nasihat ise “Kalbini temizle”. Bu nasihat de tasavvuf yolculuğunda müridin sımsıkı sarılacağı düsturların en önemlilerinden. Veted, kaynaklarda evtad diye de geçer ve dört büyük veliyi temsil eder. Ricalül gayb adıyla anılan bu velilerin kainatta dört yönde bulunduklarına ve bulundukları bölgeleri koruduklarına inanılır. İbn’ül Arabi’nin onları araması, onların Şeyh’i marifet deryasına daldıracak olmalarındandır. Kapının kilidi, ricalin elindedir ve ancak onların kabul ettikleri kişiler Allah’ın izniyle o kapıdan içeri girebilirler.

Roman bu aşamalarda bize tasavvufi meseleleri özetleyip, hikmet damıtırken; aynı zamanda İbn’ül Arabi’nin eserlerini yazım sürecini, sultanlarla ilişkisini, eserlerinin aldığı eleştirileri, evliliklerini, Anadolu’da yaşaması ve etkilerini de anlatmaktadır.

Roman İbn’ül Arabi’nin kurduğu vahdeti vücut sistemini ayrıntılı bir şekilde ele almayarak da isabetli bir tavır göstermiş, böylece kurmaca bir tasavvuf eseri olmaktan kurtulmuştur. Tasavvufun en temel meselelerini öne çıkarmış, böylece okurlar için yön gösterici bir giriş kitabı hüviyetine de sahip olmuştur. Örneğin, tasavvufta karşımıza çıkan en önemli kavramlardan birisi inayettir. İnayet, Allah’ın kuluna maddi ve manevi rızıkları ihsan etmesidir, karşılıksızdır, kulun çabası ile değil tamamen Allah’ın keremiyle gerçekleşir. Roman boyunca İbn’ül Arabi’nin ağzından sürekli inayet kavramını okuruz, o sahip olduğu her şeyi Allah’ın lütfuna borçludur, daima Allah’ın keremiyle lütfetmesini vurgular. Vurgulama esnasında da tasavvufi kavramlara değinir, anlamlarını açar, belli makamları açıklar. Böylece eser, tasavvufa gönül vermiş insanlar için öğretici niteliğini de göstermiş olur.

Küçük Bir Ölüm, özellikle İbn’ül Arabi üzerine okuma yapmak isteyen taliplerin giriş ihtiyacını ziyadesiyle karşılayacak nitelikte. Unutmayalım ki eser vermiş ve eserleriyle çağları etkilemiş büyük dehaların; kendi hayatlarını ve yaşadığı zaman ile toplumu bilmek, eserlerini anlamak için elzemdir.